Burun tıkanıklığının ana nedenlerinden olan ve halk arasında burun eti olarak da bilinen burun orta bölmesi eğriliği ameliyatla kolaylıkla düzeltilebilen bir sorundur. Çoğu zaman burun içerisinde konka diye tabir edilen yastıkçıkların şişmesi durumu da beraberinde olur. Ameliyat yapılırken bu yastıkçıklarında küçültülmesi gerekir.
Her iki burun deliğimizde büyüyüp küçülerek burun içerisine giren havanın miktarını, sıcaklığını ve nemini ayarlayan yastıkçıklar mevcuttur. Bu yastıkçıkların sürekli büyük kalması burun tıkanıklığına yol açan önemli sebeplerdendir. Özellikle burun alerjisi vb durumlarda sık görülür. Tedavisi radyofrekans, mikrodebridir, cerrahi yöntem gibi teknikliklerle yastıkçığın dış kısmına zarar vermeden küçültülmesidir.
Uzun süreli ilaç tedavisiyle düzelmeyen sinüzit vakalarının çok küçük bir kısmında uygulanabilecek bir yöntemdir. Bir kateter vasıtasıyla sinüs kanalına girilerek burada balon şişirilir ve kanal genişletilmeye çalışılır içerideki iltihabın dışarıya akması sağlanır. Ancak bu yöntem iyileşmeyen sinüzit vakalarının %1’inde yarar sağlayabilecek bir yöntemdir. Kronik sinüzit vakalarında çoğunlukla endoskopik sinüs cerrahisi yapılır.
Uzun süreli ilaç tedavisiyle düzelmeyen sinüzit ve polip (burundan et sarkması) durumlarında kameralı bir sistemle burun deliğinden girilerek sinüslere ulaşılır. Sinüs içleri temizlenir ve ağızları genişletilir. Bu işleme endoskopik sinüs cerrahisi ismi verilir. Erişilmesi gereken her sinüse göre farklı teknikler uygulanır. Hastalar genellikle aynı gün ya da ertesi gün hastaneden taburcu edilebilir.
Burun içini döşeyen mukozanın her türlü iltihabına rinit denir. Eğer bu iltihaba alerjik faktörler neden olmuşsa buna alerjik rinit denir.
Genellikle ciddi burun tıkanıklığı ara ara görülen hapşırma atakları (en az 3-4 kez) gözlerde yaşarma ve burun kaşıntısı ile seyreden bir durumdur. Tedavisinde alerjenden korunma, ilaç kullanımı ve gerekirse konkaların (burun eti) küçültülmesi ameliyatı uygulanır.
Evdeki halı ve kilim sayısını azaltın, ayrıca alerjik olan kişinin dışında, sık-sık elektrikli süpürge ile temzilik yapacak birini bulundurun. Alerjen filtreli elektrik süpürgesi en iyisidir.
Terfanidin ve astemizol, ciddi karaciğer rahatsızlığı olan kişilerde veya bazı antibiyotikleri kullanan kişilerde veya mantar önleyici ilaç alanlarda kalp ritmi anormallik lerine yol açabilir. Diğer, potansiyel tehlike arz eden yan etkiler, akciğerlerde daralma ve hırıltı gibi astıma benzeyen belirtilerdir.
Doktorunuz, reçeteye bağlı olmayan burun spreyleri de yazabilir. Dekonjestan burun spreyleri, birkaç gün için rahat lama sağlayabilir, ancak 4-5 günden fazla kullanmak reaksiyon yaratabilir (belirtilerde artma). Diğer burun damlaları kromolin sodyum içerir, bu madde histamin adı verilen, mast hücrelerden gelen tahriş edici bir maddenin açığa çıkmasını engeller; ayrıca bu damlalar, ipratropyum da içerir, bu madde mukoza üretiminde önemli olan ve asetikolin adı verilen doğal bir maddeyi bloke eder. Sonuç olarak, doktorunuz düşük dozda kortikosteroid içeren burun spreyleri yazabilir.
Bu sprey, bir allerji atağını durdurabilir ancak azami etkinliğe ulaşabilmesi bir haftadan fazla zaman gereklidir.Eğer antihistaminler, burun spreyleri ve çevre kontrolleri işe yaramaz ise, ya da ilaçlar kötü yan etkilere sebep oluyorsa; immünoterapi isteyebilirsiniz, immünoterapinin işe yaraması için, doktorunuz belirtilere sebep olan alerjeni bulmak zorundadır. İlk önce, düşük miktarda alerjenler, derinizin altına enjekte edilir. Yükselen dozda alerjen, tahmini olarak, haftalık aralıklarla, enjekte edilir; tedavi, yıllar boyu sürmek zorunda kalabilir.
Immünoterapiye en çok cevap veren alerjen kanaryaotu, çim, ev akarlan ve kedi kepeğidir. Belir tiler genellikle 6 ay içinde azalır; doktorlar tedavinin 4-5 yıl sürmesini önerebilir. Ancak, immünoterapi her zaman yardımcı olmayabilir.
Horlama cerrahisi çoğunlukla uyku apnesi ile birlikte görülmesi nedeniyle nadiren uygulanmaktadır. Uyku apnesinin derecesi tedavi seçiminde ana unsurdur. Eğer uyku apnesi orta ve şiddetli seviyede ise genellikle cerrahi uygulanmaz hasta (cpap) genellikle uykuda takacağı basınçlı hava maskesi ile tedavi edilir.Eğer hafif uyku apnesi ya da basit horlama dediğimiz durum mevcut ise damağa yapılacak değişik cerrahi girişimlerle horlaması azaltılabilir. Uyku apnesi orta veya şiddetli olup maskeye uyum sağlayamayan hastalarda genellikle dil kökü, bademcik bölgesi ve yumuşak damak cerrahisi yapılmaktadır. Öncelike uyku endoskopisi ile tıkanıklığın olduğu bölge saptanır (yumuşak damak veya dil kökü) sonra hedefe yönelik cerrahi yapılır. Orta ve şiddetli uyku apnesinde uygulanan bu cerrahiler çoğu zaman hastalarda kısmi iyileşme sağlamakta ve tam çözüm olmamaktadır.